Anasayfaya Dön
Bize Yazın
Video Galeri
Facebook
Twitter
Instagram

 
Halkın Sorunu ANEMİ..!

4.09.2018   14480
Facebook Paylaş
 
 
 


Özel Akademi Hastanesi doktorlarından  İç Hastalıkları (Dahiliye) Uzmanı Yrd.Doç.Dr.Hüseyin Taşkıran’’Halk sorunu olan Anemi hakkında bilmemiz gerekenleri okuyucularımıza aktardı.

Anemi sözcüğü kansızlık anlamına gelir. Anemi Dünya’da kadınlarda görülme sıklığı yüzde 30-40, erkeklerde yaklaşık yüzde 20 dir. Çevre kanında hemoglobin (HGB) miktarı hastanın yaş ve cinsiyetine göre normal kabul edilen değerlerin altına indiğinde anemi söz konusudur.Dünya Sağlık Örgütü (WHO) anemi teşhisi konmasını kolaylaştırmak ve doğru tanı konması adına bilimsel istatistik çalışmaları sonucunda alt anemi sınırlarını yaş, cinsiyet ve çevresel etkenlere göre belirlemiştir. Bu kriterler erişkin erkeklerde 13.5 g/dL, kadınlarda 12 g/dL nin altı kabul edilir. 6 ay ile 6 yaş arası çocuklarda 11 g/dL nin, 6-14 yaşlarda 12 g/dL nin altı anemidir. Gebelerde 11 gr/dl nin altındaki değerler anemi olarak değerlendirilir. Niçin bu tanımlamada “HBG miktarı”nı tercih ediyoruz? Çünkü eritrosit sayısı normal, hatta normalin biraz üzerinde olan bir hastanın HGB’i düşük olabilir (örn thalassemia taşıyıcılığı, tedavi amacıyla sık sık kan veren polisitemili hasta).

 

Anemisi olan hastalarda birçok belirti ve bulgular görülebileceği gibi, semptomatik olmayan hastalar da olabilir. Anemili hastalarda gözlenen klinik belirti ve bulgular aneminin akut (ani) veya kronik (uzun dönemde) gelişmesine ve altta yatan hastalığa bağlı olarak değişiklik gösterir. Bu hastalarda kalp ve akciğerler aneminin neden olduğu oksijen eksikliğini gidermek için uyum sağlamaya çalışırlar(kompansasyon mekanizması). Kısa zamanda gelişen kansızlıklarda (akut kanamalar gibi) böyle bir uyum için yeterli süre olmadığından hastalardaki belirtiler daha şiddetlidir. Halbuki uzun sürede gelişen kansızlıklarda (kronik demir ekskliği anemisi, kronik b12 ve folik eksikliği anemisi gb...) kansızlık ağır derecede olsa da belirtiler daha az ve siliktir. Hafif anemili hastalar genellikle bulgu vermez. Yaşlı ve kalp damar bozukluğu, akciğer hastalığı olan kişilerde gençlere göre anemi bulguları daha belirgindir. Anemili hastalarda özellikle hareketten sonra yorgunluk, nefes darlığı, çarpıntı ve halsizlik şikayetleri olabilir. Ağır anemisi olan hastalarda bu belirtiler istirahat halinde de görülür. Ayrıca baş dönmesi, baş ağrısı, kulak çınlaması olabilir ve hatta hasta bayılabilir. Hastalar soğuğa karşı tahammülsüzdür. Kalp damar hastalığı olanlarda angina pectoris (göğüs ağrısı), bacaklarda yürümekle ağrı ve kıramplar ve kalp yetmezliği gelişebilir. İştahsızlık, hazımsızlık, bulantı, kadınlarda adet düzensizlikler, erkeklerde cinsel isteksizlik görülebilir. Bazı ani gelişen kan yıkımı (hemoliz) durumlarında bel ağrısı, ateş, kahverengi idrar gelişebilir.

 

Aneminin hemen daima bir hastalık olmayıp altta yatan bir hastalığın belirtisi olduğu unutulmamalıdır. Bu nedenle anemik hastaya yaklaşım sistemli bir biçimde yapılmalıdır. Buna birkaç örnek olarak kronik böbrek yetersizliğine bağlı anemi; romatoid artrit veya ampiyemli bir hastada kronik hastalık anemisi, sistemik lupus eritematozuslu bir hastada otoimmun hemolitik anemi, esas tanıyı da ifade eden doğru deyimlerdir. Demir eksikliği anemisi de tek başına bir tanı değildir. Etiyolojisi ortaya konmamış bir demir eksikliği anemili hastanın anemisi tedavi edilse bile, tehlikeli bir durumu gizli bırakabilir. Çünkü kansızlıklar arasında en çok görülen demir eksikliği anemisidir. Anemi hastalarının yaklaşık yüzde 90’ında görülür. En önce bilinmesi gereken aneminin bir hastalık tanısı olmadığı’dır. Anemi tıpkı ateş gibi bir klinik belirti ya da eritrosit sedimantasyon hızı gibi bir laboratuvar bulgusudur. Aneminin altında daima bir neden, hatta bazen birden fazla neden yatar. Hekim körlemesine tek ya da çok ilaçlı bir tedaviye ya da çoğu kez gereksiz bir kan transfüzyonuna girişmeden önce, anemiye yol açan nedeni bulmak zorundadır. Bazen ortaya konan neden yeni bir nedenin araştırılmasını gerektirir.

 

Anemi nedenlerinin belirlenmesinde iyi bir anamnez (hastalığın hikayesi) almak çok önemlidir. Anamnezde hastanın beslenme koşulları (etten fakir diyet=kronik demir eksikliği anemisi, yeşil sebzeden fakir diyet=folat eksikliği anemisi), mide, bağırsak, genito üriner kanamalar, kadınlarda sık doğum veya düşükler sorgulanmalıdır. Hastanın mesleği ve alışkanlıkları, fiziksel ve kimyasal maddelerle maruziyeti, kullandığı ilaçlar (aspirin, kan sulandırıcı, ağrı kesici vb...) dikkate alınmalıdır. Hasta ve ailesinin yaşadığı bölgeler(talasemi-akdeniz anemisi), sosyal durumları önemlidir.

 

Eksiksiz ve dikkatli fizik muayene: Ne yazık ki, son yıllarda pahalı görüntüleme yöntemlerinin yaygınlaşması hekimi, farkında olmadan, özenli bir klinik muayeneden uzaklaştırmaktadır. Anemideki en belirgin bulgulardan birisi solukluktur. Aneminin şiddetine bağlı olarak, ağız ve göz kapağı içindeki deride ilk olarak fark edilebilen solukluk, aneminin ilerlemesi ile avuç içinde, tırnak yataklarında ve deride de belirginleşir. Aneminin sık görülen bulgularından çarpıntı, anemi yüzünden dokularda oluşan oksijen açlığını gidermek amacıyla, kalbin atım hızını ve her atımda pompaladığı kan miktarını artırması nedeniyle ortaya çıkar. Buna rağmen dokularda yeterli oksijen sağlanamıyorsa, solunum sayısının artması ve nefes darlığı ortaya çıkar.

 

Uzayan anemilerde ve yaşlı kişilerde veya kalp hastalığı olanlarda kalp yetmezliğine ait bulgular gelişebilir. Anemiye yol açan nedene bağlı olarak çok çeşitli bulgular gelişebilir. Spesifik bulgular bazı anemilere özgü bulgulardır. Tırnaklarda düzleşme, çukurlaşma, kolay kırılma (kaşık tırnak), kronik demir eksikliği anemisinde görülür. Ciltte ve göz dibinde sarılık hemolitik anemide spesifiktir. Kemik bozuklukları akdeniz anemisinde, dilde düzleşme ve çatlamalar B 12 ve folat eksikliği anemisinde görülebilir. Diş eti hipertrofisi, göğüs kemiğinde ağrı, lenf bezlerinde, karaciğer ve dalakta büyümeler, lösemi (kan kanseri) rastlanabilir. Bacaklarda ve kollarda duyu kusuru ve uyuşmalar B12 eksikliğini düşündürür.

 

Anemiler iki şekilde sınıflandırılır. Birinci ve en yararlı olan sınıflama şekli eritrositlerin büyüklüklerine göre olan sınıflama şeklidir. Bu nedenle anemili bir hastada, kan raporlarında ortalama eritrosit hacim olarak tercüme ettiğimiz mcv (mean corpusculer volum) en önemli laboratuvar bulgusudur. Mcv düzeylerine bakarak anemiler makrositer (büyük hacimli), normositer (normal hacimli), mikroster (küçük hacimli ) olarak sınıflandırabiliriz. Anemiler ayrıca nedenlerine ve sebeplerine göre (patofizyolojik) sınıflandırılabilir; a) Kan kaybı (akut veya kronik) b) Kan hücrelerinin (ertrositlerin) aşırı yıkımı c) Eritrosit yapım eksikliği.

 

Anemik bir hastada tedaviye başlamadan önce ona yol açan nedeni ortaya koymak gerekir. Bazen neden ortaya koymadan demir, B 12, folik asit gibi nutrisyonel faktörlerin tümünün birden vererek veya kan transfüzyonu ile anemiyi tedaviye yönelmek çok yanlış bir yöntemdir. Bu tür girişimler bazen anemiyi düzeltebilirse de hangi faktörün bu tedavide etkili olduğu bilinmediğinden, gerek hastalığının tanısı konulamamakta ve bazen önemli hastalıkların tanısında geç kalınmaktadır. Bu nedenle acil bir durum yoksa anemi nedeni belirlenmeden kesinlikle tedavi edilmemelidir. Aneminin derecesi ve hastanın klinik durumu tehlikeli olmadıkça kan transfüzyonundan daima kaçınılmalıdır. Sonuç olarak bir hastada aneminin doğru sınıflandırılması, doğru teşhise hızlı bir biçimde ulaşmayı sağlar. Bunun doğal sonuçları olarak: zaman kaybının önlenmesi, gereksiz incelemelerin yapılmaması, daha ucuza maliyet ve doğru tedavinin planlanması sayılabilir.






Gaziantep'te şok FETÖ operasy...

Gaziantep OBEZİTE'ye meydan ok...

"Gaziantep'te FETÖ/PDY soruştu...

ÖZEL HATEM HASTANESİ HEMŞİRELE...

HEMŞİRELER KAHVALTIDA BİR ARAY...

Anneler Günü’nde Kadın Hekime ...

Sağlık-Sen’den muhteşem gece ...

BEYAZ MELEKLERİ SEV‘in...

Özel Düztepe Yaşam Hastanesi G...

SANKO ÜNİVERSİTESİ’NDE ULUSLAR...

Op.Dr. Lokman Bayrak DEVA'da.....

Gaziantep Medicalpark Hastanes...

NCR International Hospital Büy...

“Dünyagöz Hastanesi Bilgilendi...

YEREL YÖNETİCİLER VE DÜRÜSTLÜ...

Özel Gaziantep Anka Hastanesi...

Bu yıl ülkemizde eczacılık eği...

HEMŞİRELİK HAFTASI...

HEMŞİRELER SAĞLIK BAKIMI SUNUM...

SANKO ÜNİVERSİTESİ REKTÖR...

Türkiye’nin kurumsal işitme me...

Evcil dostların sağlık merkezi...

74.Bölgesel Eğitim Toplantısı...

GÜLŞEN: SAĞLIK-SEN’İ TAKDİR ED...

Genel Cerrahi Yrd.Doç.Dr.Cem O...

Ağar ve Seçinti Ailesinin Mutl...

ECZACILIK HAFTASI PİKNİKLE BAŞ...

ERKEKLERDE SIK GÖRÜLEN HASTALI...

EMPATİ VAR MI?...

HEMŞİRELİK MEŞALESİNİN YAKILDI...

Gönül Telinden Eczacının Sesin...

Op. Dr Ahmet Neccar’ın Kayınp...

50 Bin sağlıkçının mağduriyeti...

ŞİŞKİNLİK VE STRES...

Doç. Dr. Osman VIRIT ve Doç. D...

MEDİCALPARK ÇOCUK NÖROLOJİ NÖB...

BAHAR AYLARINDA ALERJİK RİNİT ...

Dalgınlık, epilepsi işareti ol...

MÜMESSİL DERNEĞİ BAŞKANINDAN N...

Radyoloji Uzmanı Doç. Dr. Zülk...

OPR. DR. FARUK AYKANAT HASTA K...

Acil Duruma İlk Müdahale Eden ...

MÜDAD’TAN TEŞEKKÜR ZİYARETLERİ...

Gaziantep Üniversitesi’nin Par...

DEĞİŞİM KREŞ VE GÜNDÜZ BAKIM E...

İnsan sağlığı bu kadar ucuz ol...

ÖZEL SANİ KONUKOĞLU HASTANESİ’...

SAĞLIKTA TANITIM YAPILIYOR MU?...

Silikon faciası! Dudakları alı...

Dr. Ömer Aykut'tan hekim açığı...

Bakanlık yeni yasa taslağına y...

KADINLAR NEDEN GÜZELLEŞMELİ?...

MİNİKLERE 23 NİSAN SÜRPRİZİ...

GAÜN Hastanesi’nde Çocuk Bayra...

HAYAT VAKFI, HASAN KALYONCU ÜN...

Gaziantep-Kilis Tabip Odası Ar...

NCR International Hospital Hek...

GAÜN PLASTİK CERRAHİDEN BAHARA...

ECZANE ANTEPLİOĞLU AÇILDI...

Şaşılık ve Göz Tembelliği...

Uzm. Dr. Recep AKGEDİK Göğüs H...

HATEM HASTANESİ’NDE ERKEN TEŞH...

Ortopedi ve Travmatoloji Op. D...

MEDİCALPARK HASTANESİ 23 NiSAN...

Çocuk Hastalıkları ve Çocuk Nö...

GAZİANTEP BÖLGE FATURA KESİNTİ...

BAHAR MEVSİMİNDE ALERJİ ÖKSÜRÜ...

Dr.Ersin Arslan Unutulmadı...

Akademisyen Sağlık Hukuku Danı...

Gaziantep’te Dostluğumuz ve Me...

MEDİCALPARK’TAN HALKA PARKİNSO...

YENİDOĞAN YOĞUN BAKIM HEMŞİREL...

OĞUZ BOYLARI BİRLİK İÇİNDE...

Rektör Gür’den Tüp Bebek Ünite...

BAĞIMLILIK GELECEK İÇİN BİR TE...

Laringofaringeal Reflü (Sessiz...

Ptozis (Göz Kapağı Düşüklüğü)...

YAZAR AHMET ÜMİT GAZİANTEP’TE...

IV. DENEYSEL HEMATOLOJİ KONGRE...

Gaün Endokrin Bölümü persone...

Reçetesiz ilaç veren 6 eczaney...

Son dakika: Tunceli'de helikop...

Sürekli yemek yiyor, 8 aylık b...

Komadayken doğum yapan kadının...

Doktorluk mu önce gelir aile m...

OTİZM FARKINDA MIYIZ?...

NECCAR, KARDİYOLOJİ EKİBİNİ TE...

Prof. Dr. Alper İbrahim Dai / ...

DEPRESYON YAYGIN GÖRÜLEN, TEDA...

Oftalmik Farmasötik ajanlarda ...

Expomed’de Mespa Rüzgarı...

Türkiye’nin 4’üncü, Nöroloji Y...

Özel Tam-Med Hastanesi ÜROLOJİ...

EXPOMED 2017 İstanbul’u 4 gün ...

GAZİANTEP SAĞLIKTA RAHAT BİR N...

GAÜN’de Anadolu Ateşi Büyüledi...

UZM.DR. MUSTAFA ÇİFTÇİ, ÖZEL H...

Göz Hastalıkları Uzmanı Dr.Eyü...

Gaziantep’te hastaneden doktor...

Çalışırken ölmek, öldürülmek i...

BAŞBAKAN YARDIMCISI MEHMET ŞİM...

Gaziantep Ortopedi Ailesi Skol...

REFLÜDE ALARM BULGULARI...

Milletvekili Uzer ve Başkan Fa...

İlk Yardım Eğitimi...

ÖZEL MİRKELAMGÖZ TIP MERKEZİ’N...

KAROTİS ARTER HASTALIĞI (KAH) ...

30. 40. ve 50. YILINI DOLDURAN...

SGK Hizmet Binası törenle açıl...

TABİP ODASINDAN ERSİN ARSLAN’A...

ŞEKER ÇOCUKLARIN SESİNİ DUYUN...

OTİSTİK ÇOCUKLARA AĞIZ VE DİŞ ...

5 NİSAN Eczane Teknisyenleri G...

SANKO ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTE...

En Az Sezeryan Doğum Gerçekleş...

GAÜN’de ‘Savaşta Acil Hizmetle...

Otizm Farkındalık Etkinlikleri...

Sağlıkçılar turnuvada buluştu...

SANKO ÜNİVERSİTESİ’NDEN HALKA ...

BU HAFTA KONUĞUMUZ KADIN HAST...

Kafa Travmaları...

BAHARDA BESLENMEYE DİKKAT...

Diş hekimleri Seminere doymuyo...

Sağlıkçı Şehit İlknur Bedir’in...

YAPAY ZEKÂ TEHLİKESİNİN İLK BE...

DEHA AKADEMİ ANAOKULU DÜNYA S...

Ruh Sağlığı Gereksinimi Eylem ...

GAÜN’de ‘Savaşta Acil Hizmetle...

GÜZELLİKLER İÇİNDE 50 KOCA YIL...

Gaziantep Kilis Tabip Odası He...

Kadın Hastalıkları Ve Doğum Uz...

Ameliyat için İZMİR’den Gazian...

ÜROLOJİ UZMANI OPR. DR. GÖKHAN...

Gözlükcüler oda olma yolunda...

Çocuklarda hiperaktivite ve di...

Onkoloji Hastanesi’nde Çocukla...

BU HAFTA KONUĞUMUZ PSİKİYATRİS...

14 Mart, iyilik, dostluk ve da...

Dermatoloji(Cildiye) Uzmanı Dr...

Gaziantep Kamu Hastaneler Birl...

Deva Hastanesi Down Sendromlul...

EĞİTİM KURUMLARI İŞBİRLİĞİ İÇİ...

SANİ KONUKOĞLU HASTANESİ’NDE 1...

Özel HAYAT Hastanesi ‘‘14 Mar...

Gaziantep-Kilis Tabip Odasında...

SAĞLIK EKİP İŞİDİR...

Sevgi’de 14 Mart Tıp Bayramı K...

GAZİANTEP MEDİCALPARK HASTANES...

Hatem’den 14 Mart Tıp Bayramı ...

GAZİANTEP ÜNİVERSİTESİ ARAŞTIR...



1 2 3 4 5 6 7 8 9 10