Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Atatürk Anýtý önünde düzenlenen 15 Temmuz Þehitlerini Anma Etkinliðinde konuþan Rektör Prof. Dr. Ali Gür, “Bugün bir zafer günüdür, yas günü deðildir” dedi.
Saygý duruþu ve Ýstiklal Marþý’nýn söylenmesiyle baþlayan anma etkinliðinde; Gaziantep Ýl Müftüsü Ahmet Çelik tarafýndan 15 Temmuz FETÖ hain darbe giriþimi sýrasýnda yaþamlarýný yitiren þehitlerimiz için dua edilirken; Hacý Nazife Ziylan Camii Ýmam Hatibi Ahmet Hayta tarafýndan da Kur'an-ý Kerim Tilaveti okundu.
249 ÞEHÝDÝMÝZ KOYUN KOYUNA TOPRAÐA DÜÞTÜ
Prof. Dr. Gür, bu milletin Çanakkale’de külünden yeniden var olduðunu belirterek; teknolojik, sayýsal, kemiyet ve keyfiyet açýsýndan her þeyiyle üstün olan dünya ordularýna karþý bir millet yeniden dirildiðini, mezar etmek için gelenlere boðazlarý mezar ettiðini söyledi. Prof. Dr. Gür, konuþmasýnda þunlarý söyledi: “Onlar ikbal ve istikbal için, vatan evlatlarý için burada mücadeleyi verdikten sonra bu vatan bize býrakýldý. Neslimiz, yeni gençlerimiz tarihi unutmaya baþlamýþlardý, gençler internetin baþýnda, kendi sevdasýnda, dava þuuru olmayan bireyler zannettik ama yanýlmýþýz. Kendi çocuðum da dahil olmak üzere benden önce 15 Temmuz gecesi daha saat 12 olmadan meydanlara koþmuþlardý. Bundan daha büyük bir mutluluk olamaz. Ey gençler sizin mayanýz ne saðlammýþ da siz sadece kader anýný bekliyormuþsunuz. Ýnanýyorum ki, gün geldiðinde eðer meydana çýkmak gerekirse bu neslimiz hiç tereddüt etmeden ölümüne meydanlara yeniden çýkacaktýr. 249 þehidimiz, yediden yetmiþe kadýn erkek demeden, farklý fikirlerden insanlar vatanýmýz için topraða düþtüler ve bu vataný bize býraktýlar.”
15 TEMMUZ RUHUNU DEVAM ETTÝRELÝM
“15 Temmuz; a partisinin, b partisinin deðil, bayrak aþkýyla yanan inançlý, vatan sathýný müdafaa etmek için ölümü göze alan ve bu topraklara aidiyet hisseden herkesindir” diyen Rektör Prof. Dr. Gür, “Bu þartlara uyan herkes bu millette en deðerlidir ve bu topraðý da, vataný da asla kimseye çiðnetmezler. Þehitlerimizin ruhlarý þad olsun. Bize öyle bir vatan býraktýlar ki yeniden vatanýmýzýn kýymetini anladýk. Yoksa bu vatan 15 Temmuz gecesi güneyden ve doðudan DAEÞ ve PKK üzerinden iç savaþa götürülecekti. Boðazlar; Birleþmiþ Milletler aracýlýðýyla NATO ordusu davet edilerek ellerinde tutulup iç savaþ çýkarýlarak Anadolu imha edilecekti. Baðdat’ýn, Suriye’nin, Afganistan’ýn nasýl tarihi eserlerini yok ettiyseler bu milletin de yýllardýr kadim gelenekten gözü gibi koruduðu tarihi eserlerini imha edip bir medeniyeti yok edeceklerdi. Ama Allah nasip etmedi, etmez de etmeyecek de inþallah. Yeter ki biz kenetlenelim. Farklýlýklarýmýzý zenginlik olarak görelim. Birlikte mücadelenin zevkini tadalým ve 15 Temmuz gecesi nasýl tarih, destan yazdýysak bundan sonra da ayný ruhu devam ettirelim. Yoksa bizim gidecek hiçbir vatanýmýz yok. Bu vatana biz 1071’de deðil çok yýllar öncesinden zaten Çaðrý Beyler’in zamanýnda gelmiþtik, burayý yurt edinmiþtik ve Anadolu’nun her kýyýsýnda silinmez izlerimiz ve vicdanlý duruþumuz vardýr” þeklinde konuþtu.
Etkinlik, 15 Temmuz Þehitleri Fotoðraf Sergisinin katýlýmcýlar tarafýndan gezilmesiyle sona erdi.