Yemek yemiyorsunuz, tüm gün aç geziyorsunuz, sabah da limonlu su içiyorsunuz ama kilo alýyorsunuz. Çok sýk duyduðum cümlelerden birkaçý. Neden acaba? Metabolizmamýzýn nasýl tepki verdiðini basitleþtirerek size biraz anlatayým, hep birlikte anlayalým. Vücudumuzda kas kütlemiz ne kadar fazlaysa, metabolizmamýz da o kadar hýzlý çalýþýr.
Sev Amerikan Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmaný Dyt. Cansu Akyüz’’ Ömür boyu bizimle olacak bedenimize neler yapýyoruz dedi’’ve önerilerde bulundu.
Vücudumuzun iþlevlerini yerine getirebilmesi için yeterli ve dengeli beslenmeye ihtiyaç vardýr. Bu denge her besin ögesinin yeterli alýnmasý ile iliþkilidir ve kiþiye özeldir. Ekmeði kestim, karbonhidrat almýyorum, protein diyetindeyim diyen bir bireyin vücudunda neler oluyor söyleyeyim. Öncelikle düþük karbonhidratlý bir diyetle hýzlý kilo kaybýnýz olmuþtur ama bana sorarsanýz hemen sevinmeyin! Çünkü kaybettiðiniz kilolar kýsa vadede vücudunuzdaki su, uzun vadede vücudunuzdaki kastýr. Saðlýksýz ve zayýf bir görünüm elde ettikten sonra diyeti býraktýðýnýz zaman, tekrar kilo almaya devam edeceðiniz gibi düþük kas kütlesinden dolayý daha kalýn bir vücut görünümünüz olacaktýr. Keþke sadece görünümü olumsuz etkilemiþ olsak. Bu konuda yapýlan çalýþmalarda kýsa süreli yüksek protein diyeti uygulamasýnýn karaciðer ve özellikle de böbrekte yapýsal düzeyde belirgin yapýsal hasara neden olduðu ortaya konmuþtur. Yüksek proteinli diyetin alýnmasý durumunda aþýrý fosfor alýmýyla oluþan asit yükünün tamponlanmasý için kemiklerden kalsiyum çekilmesine ihtiyaç duyulmaktadýr ve böylelikle idrardan fosfor ile birlikte kalsiyum da atýlmaktadýr. Bu durumda aþýrý protein alýmý osteoporozis (kemik erimesi) için risk faktörü sayýlmaktadýr. Maalesef protein diyetlerinin sonuçlarý böbrek ve karaciðer fonksiyon bozukluklarý, kemik erimesi ile sýnýrlý deðil. Tansiyon problemleri, metabolizmanýn yavaþlamasý, cildin çok fazla yýpranmasý, kalp ritmi bozukluklarý ve kalp krizini de beraberinde getiren ciddi saðlýk problemlerine de neden olmaktadýr.
Zayýflamak uðruna aç kalmak, öðün atlamak da doðru bir yöntem deðildir. Çoðu zaman kilo almaya neden olur. Çünkü yeterince beslenemeyen metabolizma, durumu ‘kýtlýk’ olarak algýlar ve enerjiden ‘tasarruf etmeye’ karar verir. Böylece tüketilen ilk öðündeki her besini vücutta yað þeklinde depolamaya baþlar. Yani uzun süre açlýk durumunda da yaðdan deðil aslýnda kas kütlesinden kayýplar baþlar. Sonuç olarak yine saðlýksýz kaldýðýnýz gibi bedenen de saðlýklý beslenerek inceleye bileceðinizden çok çok iri bir vücut görüm olur. Tabi ki aç kalma diyetleri sonucunda kas dokusu kaybedildiði için yavaþlar. Vücutta ne kadar fazla kas varsa, metabolizma hýzýmýz da o kadar yüksek olur demiþtim. Öte yandan, vücuttaki kas kütlesi azaldýkça yaðlarý yakma güçleþir. Karýnda, bel çevresinde, üst bacaklardaki yaðlanma, gün geçtikçe artar.
Kiþi daha az ve eskisi gibi yese bile kilo almaya devam eder. Bu tarz saðlýksýz kilo vermek daha sonra yapýlan diyetleri de zorlaþtýrýr. Çünkü bir süre sonra vücut diyete direnç kazanýr ve artýk her seferinde kilo kaybetmek daha güç olur.
Kilo vermek için bir beslenme programý oluþturulurken; biyokimyasal bulgularýn, genetik özelliklerin, metabolizma hýzýnýn, yaþam þeklinin ve beðenilerin, yaþýn, cinsiyetin, fiziksel aktivitenin, hastalýðýnýn olup olmamasýna ve ilaç kullanma durumuna göre bir diyetisyen tarafýndan kiþiye özel olarak hazýrlanmalýdýr.
Saðlýklý beslenme, kilo vermek için deðil saðlýklý bir vücut için yaþam boyu edineceðimiz ve egzersizle de destekleyeceðimiz bir alýþkanlýk haline getirilmelidir.
Bedenimiz ömür boyu bize eþlik edecek.
Nereye kadar þok diyetlere, açlýk diyetlerine devam edebilirsiniz? Diyette önemli olan yaþam tarzý haline gelebilmesi ve sürekliliktir. Her iþi bir bilene, beslenmenizi diyetisyeninize danýþýn. Saðlýklý beslenerek fit kalmak isteyen herkesle bir gün buluþmak dileðiyle…