Deðerli anne-baba ve meslektaþlarým. Televizyonun otizme olan etkisini uzun zamandýr araþtýrmaktayým. Son olarak 0-30 ay arasý üç otizm tanýlý çocuk ile televizyon izleme oranlarýna bakýlarak geliþen olaylarý size aktaracaðým.
Fatma 26 aylýk Otizm tanýlý bir kýz çocuðu anne ve baba çalýþýyor. Gün içinde saat 08:00-18:00 arasýnda bakýcý Fatma’ya bakmaktaydý. Anne-baba çocuklarýnýn farklýlýðýný 21. ayda gördüler. Klasik süreçten yani hastane, doktor, psikiyatr vb. süreçlerden sonra özel eðitime baþvurdular. Özel eðitim deðerlendirilme sürecinde görüldü ki;
1- Fatma çevresindeki olaylarýn farkýnda ama dahil, olamýyor
2. Fatma geliþen olaylarýn gerçek olduðunu bilmiyor.
3. Kýsa süreli bakma ve göz kontaðý sadece 1 saniye.
4. Ýnsanlar arasý etkileþimi ve iletiþimi söz konusu deðil.
5. Düþ ve gerçek dünya arasýnda geçiþ yapamamaktadýr.
Ayþe 24 aylýk Otizm tanýlý kýz öðrenci. Anne ev hanýmý baba 12 saat çalýþýyor. Anne baba fark ettiklerinde 20 aylýktý. Gün boyu anne ilgilenmektedir. deðerlendirme sürecinde görüldü ki...
Ayþe;
1. Ýnsanlardan korkuyor
2. Nesnelerden ve çevresel seslerden korkuyor.
3. Anlamsýz sesler çýkarýyor. (Pepenin maymunu)
4. Donuk sessiz ve takýntýlý davranýþlarda bulunuyor.
5. Düþ ve gerçek dünya arasýnda geçiþ yapamaktadýr. Bunun yanýnda Fatma’nýngösterdiði dört maddelik özellikleri de taþýmaktadýr..
Güney 33 aylýk otizm tanýlý erkek öðrenci. Baba çalýþýyor anne ev hanýmý.Gün boyu anne ilgilenmektedir. Anne-baba Farklýlýðýný 27 aylýk iken gördüler.
Yapýlan Deðerlendirmede
Güney;
1. Ekolali Konuþma kazanmýþ, tek ve iki kelimelik cümleleri anýnda tekrarlýyor. Daha fazla kelimede oluþan cümleleri tekrar edince anlaþýmayan bir mýrýldanmaya dönüyor.
2. Ýnsanlar ile hiç etkileþime girmiyor. Ýletiþim kuramýyor ve konuþma baþlatamýyor.
3. Sürekli ve yineleyici davranýþlarda bulunuyor.
4. Korku ve panik içinde, Stres ve kaygý bozukluðu yaþýyor.
5. Biliþsel beceriler geliþemiyor. Nesnelere dokunmuyor. Sadece araba oyuncaklar ilgisini taþýmaktadýr.
6. Düþ ve gerçek dünyayý ayýrt edemiyor.
“Televizyon, öðrenmeyi kolaylaþtýrýr, görsel hareket çocuðun dikkatini çeker, bilginin daha kolay hatýrlanmasýný saðlar. Ancak, sürekli televizyon izlemek çocuðu edilgen kýlýp yaratýcýlýðýný engelleyebilir. Televizyonu çocuk eðitiminde etkili kýlmak ancak yetiþkinlerin doðru yönlendirme ve mantýklý sýnýrlamalarý ile mümkündür” Yrd. Doç. Dr. Huriye KURUOÐLU
Bu üç öðrencimizin ortak özelliklerine gelince. Ortalama günde 4-5 saat televizyon izlemektedirler. Meral bakýcýda kalmaktadýr. Bakýcý onu televizyonun karþýsýnda gün boyu oturtur. Dýþarýya çýkmak yok. Gelen Çocuk yok, sosyalleþme yok.
Ayþe Annesiyle evde kalmaktadýr. Anne diðer kardeþle ilgilendiði ve ev iþlerini yaptýðý sürece Ayþe televizyonun karþýsýna oturtulur. Sosyalleþme yok, Oyun yok. Baþka çocuklarla etkileþim yok. Güney Anne evde kalmaktadýr. Anne saðlýk problemi de yaþadýðý için Kuzeye sýnýrsýz özgürlük vermiþtir. Güney gün boyu televizyon izlemeyi tercih etmektedir. Sosyalleþme yok, oyun yok baþka çocuk yok.
Eðitime baþlar baþlamaz üç öðrencimizin’’de Televizyon ile olan baðlantýsýný birden, kararlý ve kesin bir þekilde kestik. Üçünü de okul öncesi eðitim kurumlarýnda eðitime baþlattýk. Haftada en az üç gün üçer saati kreþ, çocuk kulübü vb. kurumlara devam ettiler. Yoðunlaþtýrýlmýþ. Özel eðitim ve anne babanýn aktif desteði saðlanarak acil müdahalede bulunduk.Þuan; Her çocuk için yukarýda yazdýðýmýz ayrý ayrý ve ortak özelliklerin (ortalama) %70’i ortadan kalktý. Çocuklar daha sosyal, daha etkileþimli, daha dikkatli.
ÖNERÝLER
Aileler, ne güzel oyalanýyor düþüncesiyle çocuklarý televizyon karþýsýnda yalnýz býrakmamalý, mümkün olduðunca birlikte televizyon izlemelidir. Bu, hem çocuklarýn izledikleri programlar hakkýnda bilgi sahibi olunmasýný, hem de sonrasýnda izlenilen program ile ilgili konuþma ve paylaþma ortamý saðlar. Çocuklarýn davranýþlarýný Þekillendirirken yetiþkin davranýþlarýný model aldýðý düþünülürse, anne babanýn da TV. seyretmeye ne kadar zaman ayýrdýðý önem kazanmaktadýr.
Televizyon izleme sürelerinin belli ölçülerde sýnýrlandýrýlmasý gerekir. Bu süreyi çocuðunuzla karþýlýklý konuþarak günde 1 saati geçmeyecek Þekilde düzenlemeye çalýþýn. Çocuðunuza televizyon seyretmek yerine yapabileceði çeþitli etkinlikler önerin.
Çocuklara yönelik programlar hazýrlanýrken, program yapýmcýlarý çocuklarýn yaþ dönemi özelliklerini dikkate almalý ve özellikle geliþimin en hýzlý olduðu okul öncesi dönemde, onlarýn dýþ uyarýlardan çok fazla etkilendiklerini göz önünde bulundurmalýdýr. Pedagog Dr. Melda ALANTAR
ÇOCUÐUNUZU TELEVÝZYONDAN UZAK TUTUNUZ.
Pedagoglar her ne kadar günde en fazla bir saat dese’’de benim önerim haftada en fazla bir saat olmalý.
“Fiziksel bozukluklar, dil geliþim geriliði, öðrenme güçlüðü, otizm, epilepsi, hiperaktivite, baðýmlýlýk, þiddete karþý duyarsýzlýk ve anti sosyal davranýþlar çocuklarýmýzý tehdit ediyor. Artýk sigara ve alkol tedavisi uygulayan merkezlerin yanýnda televizyon baðýmlýlýðý da tedavi ediliyor.”