1) Haksýz Þikayetlere Karþý Hak Arama Yollarý
657 Sayýlý Devlet Memurlarý Kanunu’nun “Ýsnat ve Ýftiralara Karþý Koruma” baþlýklý 25’inci maddesinde, “Devlet memurlarý hakkýndaki ihbar ve þikâyetler, garaz veya mücerret hakaret için, uydurma bir suç isnadý suretiyle yapýldýðý ve soruþturma veya yargýlamanýn tabi olduðu kanuni iþlem sonucunda bu isnat sabit olmadýðý takdirde, merkezde bu memurun en büyük amiri, illerde valiler, isnatta bulunanlar hakkýnda kamu davasý açýlmasýný Cumhuriyet Savcýlýðýndan isterler.”
Belirtmek gerekir ki, hastanýn þikâyet hakkýný kullanmasý anayasal bir haktýr. Anayasanýn 36’ncý maddesinde, “Herkes, meþru vasýta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargý mercileri önünde davacý veya davalý olarak iddia ve savunma ile adil yargýlanma hakkýna sahiptir.” hükmüne yer verilmiþtir.
Yine dilekçe hakkýyla ilgili olarak Anayasa’nýn 74’üncü maddesinde “Vatandaþlar _ kendileriyle veya kamu ile ilgili dilek ve þikâyetleri hakkýnda, yetkili makamlara ve Türkiye Büyük Millet Meclisine yazý ile baþvurma hakkýna sahiptir.” düzenlemesi yapýlmýþtýr.
Dava açma hakký yukarýda da belirtildiði üzere anayasa tarafýndan güvence altýna alýnmýþ olup, açýlan davalarýn reddi veya beraatla sonuçlanmasý durumunda, hakkýnda dava açýlanýn kiþilik haklarýnýn saldýrýya uðrayacaðýnýn kabul edilmesi, hak arama özgürlüðünü sýnýrlar. Bu sebeple sýrf bu hakkýn kullanýlmasý nedeniyle hastanýn hukuka aykýrý hareket ettiði söylenemez.
Bununla birlikte, þikâyet hakkýn kullanýlmasýnýn iftira niteliðinde olmasý halinde, saðlýk çalýþanýnýn kiþilik hakký ihlali gerçekleþeceðinden, iftira atanýn sorumluluðu ortaya çýkacaktýr. Ýftira suçu; failin suçsuz olduðunu bildiði bir kimseye suç atmasýdýr. Bu durumda þikayet hakkýnýn kötüye kullanýldýðýndan bahsedilir. Þikayet hakkýnýn kötüye kullanýldýðýna karar verilebilmesi için, ihbar veya þikayetin karþý tarafýn suçsuzluðunu bilerek zararlandýrmak veya küçük düþürmek amacýyla yapýlmasý ya da þikayet konusu hakkýnda delil ve emare olmadýðý halde þikayetin yapýlmýþ olmasý gerekir.
Hasta bir olguya dayanarak þikayet etti fakat hekim için hakim beraat kararý vermiþse, bu karar hiç bir zaman þikayet hakkýnýn kiþilik haklarýna zarar verecek þekilde hukuka aykýrý kullanýldýðýnýn ölçüsü olmaz. Yargýtay’ýn istikrar kazanmýþ uygulamalarý da bu doðrultudadýr. Kiþinin gerçek bir olguya dayanan iddiasýný kýsman veya tamamen doðrulayacak kanýtlara dayanarak (bu kanýtlar mahkumiyete yeterli olmasa da) resmi mercilere baþvurmasý ya da ceza davasý açmasý uygulama ve doktrinde hukuka uygun bir davranýþ olarak kabul edilmektedir.
Özetle þöyle söylenilebilir; hiç bir emare olmadýðý halde, saðlýk çalýþanýnýn þikayet edilmesi veya konu ile alakasýz bir saðlýk çalýþanýnýn ismen þikayet edilmesi halinde, bu þikayet hukuka aykýrý olur. Buna karþýlýk, saðlýk çalýþanýnýn þikayet edilmesinde emareler varsa, þikayet hak arama özgürlüðü içinde kalýr ve hukuka uygun olur. Bununla birlikte dikkat edilmesi gerekir ki, þikâyete konu olaylarla ilgisi olmayan ve özellikle kiþilik haklarýna saldýrý niteliðindeki hususlarýn þikâyet dilekçesine eklenmemesi gerekir.
2) Güvenlik Hakkýnýn Ýhlaline Karþý Hak Arama Yollarý
Gerek hekim ve gerekse diðer saðlýk çalýþanlarý bakýmýndan bugün yaþadýðýmýz en mühim sorunlardan birisi maalesef “þiddet? olmaya baþlamýþtýr. Hekime uygulanan þiddet, tehdit ve hakarete karþý hukuki hak arama yöntemleri bulunmaktadýr. Bunlar;
A) Ceza Hukuku Araçlarý: Ceza hukuku bakýmýndan hekime yönelik eylemler üç ayrý suçu oluþturabilir. Bunlar, yaralama, tehdit ve hakaret suçlarýdýr.
TCK’nun 86. maddesinde yaralama suçu düzenlenmiþtir. Bu maddeye göre; “Kasten baþkasýnýn vücuduna acý veren veya saðlýðýnýn ya da algýlama yeteneðinin bozulmasýna neden olan kiþi, bir yýldan üç yýla kadar hapis cezasý ile cezalandýrýlýr? Bu suçun soruþturma ve kobuþturmasý suçtan zarar görenin þikayetine baðlýdýr. Ancak kamu görevlisi olan hekimlere karþý bu suç iþlendiðinde, ceza yarý oranda artýrýlmýþ ve suç artýk þikâyete baðlý olmaktan çýkarýlýp, resen takip edilen suçlar arasýna alýnmýþtýr. Yeni eklenen bir maddeye göre de Özel Saðlýk Sektöründe Çalýþanlar da görevleri baþlarýnda iken uðradýklarý bir saldýrý dan dolayý kamu görevlisi sayýlýrlar:
Ýkinci bir olasýlýk, hekim tehdit edilmiþ olabilir. Bu eylemde TCK. m. 106’da yaptýrýma baðlanmýþtýr. Bu düzenlemeye göre, “Bir baþkasýný, kendisinin veya yakýnýnýn hayatýna, vücut veya cinsel dokunulmazlýðýna yönelik bir saldýrý gerçekleþtireceðinden bahisle tehdit eden kiþi, altý aydan iki yýla kadar hapis cezasý ile cezalandýrýlýr. Malvarlýðý itibarýyla büyük bir zarara uðratacaðýndan veya sair bir kötülük edeceðinden bahisle tehditte ise, maðdurun þikayeti üzerine, altý aya kadar hapis veya adlî para cezasýna hükmolunur.” Bu suç silahla veya imzasýz mektupla iþlenirse, 2 yýldan 5 yýla kadar hapis cezasýna hükmolunur.
Son olarak hekime hakaret edilmiþse, bu suç da TCK. m. 125 gereði cezalandýrýlýr. Söz konusu maddede ise; “Bir kimseye onur, þeref ve saygýnlýðýný rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, þeref ve saygýnlýðýna saldýran kiþi, üç aydan iki yýla kadar hapis veya adlî para cezasý ile cezalandýrýlýr.” Belirtmek gerekir ki, hakaret suçu kamu görevlisine karþý görevi ile ilgili bir durumdan dolayý iþlenmiþse, cezanýn alt sýnýrý 1 yýldan az olamaz.
B)Tazminat Hukuku Araçlarý: Kendisine hakaret edilen, þiddet uygulanan veya tehdit edilen hekim (saðlýk personeli) bu eylemler nedeniyle uðradýðý maddi ve manevi zararlar için failden tazminat talep edebilir.
C)Süreç: Öncelikle belirtilmek gerekir ki, suç oluþturan bir eyleme maruz kalan hekimin, durumu idareye bildirmesinde yarar vardýr. Böylece bir suç belirtisiyle karþýlaþan idarenin durumu takip etmesi zorunluluðu doðar.
Hukuki uyuþmazlýklarda en önemli olan þeylerden birisi ispattýr. Bir hakký ispat edebildiðimiz sürece bizimdir. Bu yüzden ispat sorunlarýyla karþýlaþmamak bakýmýndan, durumun orada
bulunan diðer meslektaþ, hasta veya hasta yakýnlarýyla beraber tutanak altýna alýnmasý büyük önem taþýmaktadýr. Olayýn tanýklarýnýn bu tutanaða kaydedilmesinde yarar vardýr.
Ceza davasý kendiliðinden yürür. Dolayýsýyla ayrýca takip etmeye gerek yoktur. Sadece ifade verme zorunluluðu vardýr. Hekime herhangi bir masrafý bulunmamaktadýr.
Tazminat davasýnda ise, ceza davasýndan farklý olarak, aktif olarak yürütmek gerekir. Davayý açmak ve yürütmek belli bir maddi külfeti gerektirir. Ancak dava kazanýlýnca bu miktar (mahkeme masraflarý) karþý taraftan tahsil edilir.
3) Saðlýk Bakanlýðý Tarafýndan Yapýlacak Hukuki Yardým
Son dönemlerde saðlýk çalýþanlarýna yönelik þiddette büyük bir artýþ gözlenmektedir. Asla kabul edilemeyecek bu duruma karþý, Saðlýk Bakanlýðý 663 sayýlý Saðlýk Bakanlýðý ve Baðlý Kuruluþlarýnýn Teþkilat ve Görevleri Hakkýnda Kanun Hükmünde Kararname’nin 54. Maddesinde saðlýk çalýþanlarýna hukuki yardýmý düzenlemiþtir. Buna göre, “Bakanlýk ve baðlý kuruluþlarýnda; saðlýk hizmeti sunumu sýrasýnda veya bu görevlerden dolayý personele karþý iþlenen suçlar sebebiyle ceza hukuku kapsamýnda yürütülmekte olan iþlemler ve davalarda personelin talebi üzerine Bakanlýk ve baðlý kuruluþlarýnca hukukî yardým yapýlýr.”
Sorularýnýz için
Whatsapp: 0532.254 03 59
sedefkarsedef@yahoo.com