SANKO Üniversitesi Kardiyoloji Uzmaný Doç. Dr. Mustafa ÇETÝN: “Atriyal Fibrilasyon toplumumuzda çok sýk gözlenen ritim bozukluðudur ve görülme oraný yaþlandýkça artmaktadýr”.
SANKO Üniversitesi Sani Konukoðlu Uygulama ve Araþtýrma Hastanesi’nde, Cryo Ablasyonla (Soðuk Balon Yöntemi) Atriyal Fibrilasyon (AF - Ritim Bozukluðu) Tedavisi gerçekleþtirildi.
Þanlýurfa Birecik’te yaþayan ev hanýmý 3 çocuk annesi Hamide Taze (55), atriyal fibrilasyon (ritim bozukluðu) sonucu tekrarlayan çarpýntý ataklarý nedeniyle yaklaþýk 3 yýl önce bir saðlýk kuruluþuna baþvurduðunu ve ilaç tedavisi uygulandýðýný söyledi.
Ýlaç tedavisinin bir süre sonra yanýt vermediðini belirten Taze, “Tavsiyeler üzerine SANKO Üniversitesi Sani Konukoðlu Uygulama ve Araþtýrma Hastanesi’ne geldim. Kardiyoloji Uzmaný Doç. Dr. Mustafa Çetin, ablasyon iþlemi uygulanmasýna karar verdi” dedi.
Operasyon öncesi ataklarýnýn çok arttýðýný ve çarpýntý ataklarýný ilaçlarla durdurmaya çalýþtýklarýný kaydeden Taze, “Genelde sabah çok erken saatlerde ve akþam uyumak üzereyken bu ataklarý yaþýyordum. Çok zor bir süreçti benim için. O ataklar sonrasýnda dahi birkaç gün boyunca kendime gelemiyordum” ifadelerini kullandý.
Ankara, Ýstanbul gibi illerde gerçekleþtirildiðini duyduðu operasyonun Birecik’e yakýn olan Gaziantep’te SANKO Üniversitesi Sani Konukoðlu Uygulama ve Araþtýrma Hastanesi’nde de yapýldýðýný öðrenince çok mutlu olduðunu vurgulayan Taze, þöyle devam etti:
“Doktorumuz Doç. Dr. Mustafa Çetin sayesinde tekrar saðlýðýma kavuþtum. Hastanede bir gün kaldýktan sonra, herhangi bir sýkýntý yaþamadan yürüyerek evime döndüm. Artýk rahat uyuyabiliyorum, huzurluyum, mutluyum. Doktorumuz ve hastanenin tüm çalýþanlara teþekkür ediyorum.”
Kardiyoloji Uzmaný Doç. Dr. Çetin ise AF’nin toplumumuzda çok sýk gözlenen ritim bozukluðu olduðunu ve görülme oranýnýn yaþlandýkça arttýðýna vurgu yaptý.
AF’yi ortaya çýkaran uyarýlarýn kalbin elektriksel sistemi dýþýndaki kalp dokularýndan kaynaklandýðýný ve bu uyarýlarýn oluþmasý ile çok hýzlý ve düzensiz bir kalp ritmi meydana geldiðini anlatan Doç. Dr. Çetin, “Atriumdaki (kalbin kulakçýðý) uyarý sayýsý dakikada 300-600 arasýndadýr. Ancak kalbin ileti sistemi geçen uyarý sayýsýný sýnýrlayýcý özelliðe sahiptir. Sonuçta nabýz sayýsý genellikle dakikada 150’nin altýnda olmakla beraber þikâyete yol açabilecek kadar da hýzlý olabilir” diye konuþtu.
FELÇ NEDENÝ
AF’nin yaþlýlarda en büyük felç (inme) nedenlerinden biri olduðunun altýný çizen Doç. Dr. Çetin, sözlerini þöyle sürdürdü:
“Kalpten kaynaklanan felç nedenlerinin ise baþýnda gelir. Tüm felçlerin yaklaþýk yüzde 20’sinden sorumludur. Ritim bozukluðu ile hastaneye yatan hastalarýn 1/3’ünü AF oluþturur. Genel popülasyondaki sýklýðý yüzde 0,4 civarýnda olmakla birlikte, oran yaþla artar ve 80 yaþ üstünde yüzde 10 görülür.
AF, ek bir kalp hastalýðýnýn olduðu durumlarda kalbin pompalama gücünde yaklaþýk yüzde 20-30 azalmaya neden olabilir. Ablasyon tedavisi, ilaç tedavisi ile þikayetleri gerilemeyen veya ilaçlarýn, normal ritmi saðlamakta baþarýsýz olduðu hastalarda uygulanýr. Bazen de yan etkilerinden dolayý ilaç kullanamayan hastalarda uygulanmasý gerekmektedir.”
TEDAVÝ
Ablasyon sýrasýnda aritmiye yol açan odaðýn ya da odaklarýn ortadan kaldýrýlmasýnda ya ýsý üreten enerjiler (radyofrekans) ya da soðutucu (cryo ablasyon, dondurma iþlemi) etkiye sahip enerjiler kullanýldýðýna dikkati çeken Doç. Dr. Çetin, þu bilgileri verdi:
“Radyofrekans ablasyonda radyo dalgalarý kullanýlarak hedef bölge 50-70 derece arasýnda ýsýtýlarak elektriksel yönden iþlev göremez hale getirilir. Diðer yöntem ise dondurma iþlemidir. Bu yöntemle de hedef bölge (-50) ila (-70) dereceye kadar dondurulmaktadýr. Bu yöntemlerle birlikte baþarý þansý tüm dünyada hastanýn durumuna göre deðiþmekle birlikte yüzde 80 civarýndadýr.
Hastanemizde uyguladýðýmýz bu yöntemle hastamýz saðlýðýna kavuþmuþ ve kontrolünde herhangi bir þikâyeti olmadýðý görülmüþtür. Cryo ablasyon yöntemi sadece 3’üncü basamak saðlýk hizmeti veren kuruluþlarda, (üniversitelere baðlý eðitim ve araþtýrma hastaneleri) bu konuda özel eðitim almýþ kardiyoloji uzmanlarý tarafýndan gerçekleþtirilmektedir.”
Doç. Dr. Çetin, etkin, güvenilir, baþarýlý sonuçlar veren bu yöntemde yan etki görülme oranýnýn çok düþük olduðunu ve bu tip hastalarda güvenle uygulandýðýný da sözlerine ekledi.