Geçen hafta bir zincir maðazanýn satýþa sürdüðü ve birkaç saat içinde pekçok maðazada tükenen mama sandalyeleri, daha bebeklik çaðýndan itibaren teknoloji-internet maruziyetine neden olmasý bakýmýndan tartýþma konusu oldu.
Konuyla ilgili deðerlendirme yapan Bakýrköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Saðlýðý ve Sinir Hastalýklarý Eðitim ve Araþtýrma Hastanesi Teknoloji/Ýnternet Baðýmlýlýðý Bölüm Baþkaný Doç. Dr. Caner Mutlu, bu tip kullanýmlarýn yaný sýra ödül amaçlý da teknolojik ürünlerin çocuklara sunulduðunu vurgulayarak, “Mesela çocuk iyi bir karne ile geliyor, tamam sana bu yaz en iyi bilgisayarý alacaðým diyor ebeveyn. Bunun da bir limiti yok ki. Biz genellikle sýnýr koymayý maç baþladýktan sonra yapýyoruz. Çocuk ve ergenler, nörobiyolojik olarak baðýmlýlýklara daha yatkýn. Bunlara maruziyet ne kadar geç olursa o kadar daha iyi. 3 yaþa kadar zaten kesinlikle önerilmiyor ama bu yaþtan itibaren sürelere uygun bir þekilde, daha çok eðitici amaçlý kullaným daha saðlýklý” dedi.
BÖBREK YETMEZLÝÐÝ BÝLE GELÝÞEBÝLÝYOR
Baðýmlýlýk polikliniðine baþvuran çocuklarýn yüzde 90’ýnda dikkat eksikliði ve hiperaktivite bozukluðu veya depresyon gibi altta yatan baþka psikiyatrik unsurlarýn görüldüðünü söyleyen Doç. Dr. Mutlu, sözlerini þöyle sürdürdü: “Sosyal anksiyetesi olabiliyor. Ayrýca sadece ruhsal deðil, fiziksel hastalýklara da yol açabiliyor teknoloji baðýmlýlýðý. Göz problemleri, ortopedik sorunlar, omurga problemleri, uzun süre oturmaya baðlý olarak sývý alýmýnýn azalmasýyla beraber ciddi böbrek sorunlarý, hatta böbrek yetmezliði geliþebiliyor. Kemik kitlesinin azalmasý yani osteoporoz ve hareketsiz yaþama baðlý obezite geliþebiliyor.”
ERKEKLER DAHA YATKIN KIZLARDA DAHA ÞÝDDETLÝ
Nörogeliþimsel hastalýklara erkeklerin daha yatkýn olduðunu belirten Doç. Dr. Mutlu, “Ýnternet baðýmlýlýðý ve daha birçok baðýmlýlýk türüne erkekler daha yatkýndýr biyolojik olarak. Ama baðýmlýlýk baþlamýþsa da hormonal nedenlerden kýzlarda daha þiddetli seyreder. Bazen öyle oluyor ki çocuklarda bu yoksunluk öyle yaþanýyor ki çocuklar da aileye, ‘vermezseniz kendimi atarým, kendime zarar veririm, kendimi öldürürüm’ gibi tepkiler verebiliyor. Bu, aileleri gerçekten zor durumda býrakan bir durum. Bazen çocuk ekran karþýsýndan ayrýlmamak için tuvalete dahi gitmiyor, tüm ihtiyaçlarýný medya baþýnda gerçekleþtiriyor” diye konuþtu.
YAÞLARA GÖRE ÖNERÝLEN SÜRELERÝ AÞMAYIN
Doç. Dr. Caner Mutlu, ailelere þu uyarýlarda bulundu: “Teknoloji kullanýmý için yaþlara göre önerilen süreler var. Özellikle 0-3 yaþta teknoloji kullanýmý önerilmez. Her türlü cihazý kastediyoruz burada, televizyon, tablet, bilgisayar, telefon, laptop, hepsini kapsýyor. Ekran maruziyeti yani. 3-6 yaþ arasýnda günde toplam ortalama 45 dakika, ilkokulda daha çok 45-50 dakika; 9-12 yaþ grubunda 60-70 dakika; ergenlikle birlikte ise 2 saate yakýn olmalý toplam süre. Çocuklarda çok þeyi deðerlendirmek gerekiyor. Bazý çocuklar daha fazla yatkýn oluyor. Dürtülerini, davranýþlarýný kontrol etmekte zorlanan, dikkat problemleri, sosyal iliþki problemleri, aile içi çatýþmalar yaþayan çocuklarda teknoloji ve interneti kötüye kullanma ihtimali daha fazla oluyor. Ýnternet kullanýmýný 4 aþamada ele alýyoruz. Sadece belli ihtiyaçlarý karþýlamak için yapýlan kullaným ilk aþama, ikinci aþamada bu kullaným biraz daha sýklaþýr, hazza doðru kayma baþlar. Üçüncü aþamada ebeveynle çatýþmalarý ön planda görürüz. Kötüye kullaným aþamasýdýr bu. Sürenin önemli derecede arttýðý, teknolojiden uzak kalmanýn zorlaþtýðý, kendini yatýþtýrmanýn zor olduðu, aile içi çatýþmalarýn arttýðý ve okul, arkadaþ iliþkilerinin bozulduðu son aþama ise bizim için artýk baðýmlýlýk evresidir.”
BAÐIMLILIK TEDAVÝSÝ ÇOK UZUN BÝR SÜREÇ
Ýnternet ve teknoloji kullanýmýnda içeriði kontrol etmenin çok önemli olduðuna vurgu yapan Doç. Dr. Caner Mutlu, sözlerini þöyle noktaladý: “Çocuðum ne yapýyor, nerelere giriyor, kimlerle konuþuyor, neler izliyor bunlarý velinin çok yakýndan takip etmesi gerekiyor. Tedaviye gelirsek, çocukla iþbirliði olmadan bu iþ çözülmüyor. Yani ya saklayalým, her þeyi kapatalým, kaldýralým ile olmuyor. Teknoloji hayatýn vazgeçilmez bir parçasý artýk. Çocukta ilk olarak baþka bir ruhsal hastalýk varsa onun tedavisinin saðlanmasý gerekiyor. Tedavide ilaç ancak bu durumda devreye giriyor. Onun dýþýnda biz daha çok biliþsel davranýþçý terapiler uyguluyoruz. Çocuklarla iþbirliði yaptýðýmýz, aileyle beraber hareket ettiðimiz, sýnýrlar koyarak iþe baþladýðýmýz terapiler. Çocuðun haz aldýðý bir þeye sýnýr koyuyorsunuz, yerine bir þey koymak zorundasýnýz. Bu da aile ile daha fazla vakit geçirmek, iliþkiyi geliþtirmek, arkadaþlarý ile geçirebileceði zamanýn artmasýný saðlamak, sosyal becerisini artýrabileceði çalýþmalar þeklinde oluyor. Dolayýsýyla bu, uzun bir süreç. Ailelerin bunu bilmesi gerekli.”