Çevresel faktörler, genetik özellikler ve ilerleyen yaþ göz saðlýðýnda çeþitli sorunlarý da beraberinde getirir. Her þeyde olduðu gibi besinler, göz saðlýðý için de oldukça önem taþýr. Doðru beslenmek, gözleri birçok hastalýða karþý koruyarak bazý hastalýklarýn ilerlemesini yavaþlatýyor. A,C ve E vitaminlerini içeren çinko, selenyum omega 3 ve 6 mineralleri açýsýndan zengin gýdalarý tüketmek gerektiðini söyleyen Özel Göznuru Göz Hastanesi uzman hekimlerinden Op. Dr. Nurettin Þahingözü, ýspanak, patates ve badem gibi yiyeceklerin sofradan eksik edilmemesini önerdi.
Saðlýklý gözlere sahip olmak için vücudun düzenli vitamin almasý gerekiyor. Ancak, uzmanlar ?tablet olarak alýnan vitaminlerin, vücutta birikerek hastalýklara yol açtýðýný söylüyor. Bu nedenle doðal beslenmek, göz saðlýðýný korumak için ilk adým olarak karþýmýza çýkýyor.
Göz saðlýðý için büyük önem taþýyan vitaminlerin baþýnda ise A, E, C ve B2 vitaminleri, Omega 3 ve 6 yað asitleri ile çinko, magnezyum gibi minareler geliyor. Göz saðlýðý için mutlaka yenmesi gereken besinlerin arasýnda ayçekirdeði, fýndýk, somon ve biberin yer aldýðýný söyleyen ?Dr. Nurettin Þahingözü, “A vitamininin bolca bulunduðu besinlerin baþýnda süt ürünleri ve tüm kýrmýzý, yeþil, turuncu meyve ve sebzeler gelmektedir. A vitamininin yeterli miktarda tüketilmesinin baþta gece körlüðü, olmak üzere makula dejenerasyonu ve katarakt oluþumunu geciktirdiðini bilinmektedir” dedi.
A VÝTAMÝNÝ GECE KÖRLÜÐÜNÜ ENGELLÝYOR
Göz saðlýðý için en önemli vitaminlerden biri olan A Vitamini gözün gece görüþünü kuvvetlendiriyor. Gözde olasý katarakt baþlangýcýný da erteliyor.
E VÝTAMÝNÝYLE RETÝNAYI KORUYUN
E Vitamini gözler için en aktif antioksidan içeren maddelerden bir tanesi. Artan göz hastalýklarýnda vücudumuzu ve gözlerimizi dýþ etkenlerden koruyan; Ayçiçek yaðý, zeytinyaðý, ceviz, tereyaðý, kýrmýzý et E vitamini bakýmýndan zengin olup sarý nokta hastalýðý ve kataraktý önlemede birebir.
DOÐAL GÜNEÞ GÖZLÜÐÜ ISPANAK
Göz saðlýðý için mucizevi olan ýspanak görme bozukluklarýna karþý oldukça etkili. Ayný zamanda yaþla birlikte geliþen göz hastalýklarýna karþý da gözleri koruyan ýspanak, doðal güneþ gözlüðü olarak güneþten gelen tüm zararlý mavi dalgalarý da filtreliyor. Bunun yanýnda ýspanak tüketen insanlarda katarakt ve sarý nokta hastalýðýnýn daha az görüldüðü tespit edilmiþtir.
DÝYABET HASTALARININ GÖZLERÝ ÝÇÝN C VÝTAMÝNÝ ÖNEMLÝ
Diyabet hastalarýnýn ?göz saðlýðý için de c vitamini oldukça önem taþýyor. Yeterli miktarda alýnan vitamin diyabet hastalarýnýn gözlerini zararlý maddelerden ?uzak tutuyor.
ÇÝNKO VE BAKIR GÖZ ALERJÝLERÝNÝ YAVAÞLATABÝLÝR
Çinko ve bakýr mineralleri, besin maddeleri ve vitaminlerin vücut tarafýndan emilmesine katký saðlýyor. Yüksek miktarda antioksidan vitaminler ile birlikte çinko oksit ve bakýr oksit alýndýðýnda, uzun süreli olan göz problemlerinden göz alerjileri, glokom, katarakt, diyabetik retinopati, blefarit geliþimini yavaþlatabiliyor.
-Doðal beslenmenin önemini vurgulayan Þahingözü, saðlýklý gözler için mutlaka tüketilmesi gereken besinleri sýraladý;
PATATES KATARAKT OLUÞUMUNU DÜÞÜRÜYOR
Uzmanlar tarafýndan yapýlan araþtýrmalar sonrasýnda A vitamini açýsýndan zengin bir besin olan patatesin ise katarakt riskini düþürebileceði gözlemlenmiþtir. Buðday ise özünde bulunan E vitamini ile yaþa baðlý göz bozulmalarýný önleyip týpký patates gibi katarakt riskini azaltmaktadýr.
Somon
Retina ve gözün dýþ bölümünde bulunan önemli bir yað asidi olan dokosaheksaenoik asit, göz saðlýðýný korumak için düzenli olarak alýnmasý gereken vitaminler. Dokosaheksaenoik asit daha çok somon, uskumru, sardalye gibi soðuk su balýklarýnda bulunuyor.
Ayçiçeði çekirdeði, badem ve fýndýk
E vitamini açýsýndan zengin olan ayçiçeði çekirdeði, badem, fýndýk günün her saatinde rahatlýkla tüketebileceðimiz besinler arasýnda yer almaktadýr. Makula dejenerasyonunun önlenmesinde E vitamini oldukça etkilidir.
Tüm bu besinler insan vücudunun en güzel organlarýndan biri olan gözler için birer saðlýk deposu olarak sofralardan eksik edilmemesi gerektiðini belirten Op. Dr. Nurettin Þahingözü, göz ile ilgili herhangi bir rahatsýzlýk hissedilmesi durumunda ise hastalarýn, teþhis ve tedavi sürecini en kýsa sürede baþlatmasý gerektiðini de sözlerine ekledi.